Anadolu coğrafyası binlerce yıl boyunca medeniyetlerin beşiği oldu. Her taşında bir öykü, her kalıntısında geçmişin fısıltısı var. Bu eşsiz geçmişin mirası ise Türkiye’nin dört bir yanındaki müzelerde yaşatılıyor. İşte ziyaretçilerini zaman yolculuğuna çıkaran 15 ikonik eser…
1. Kadeş Antlaşması – İstanbul Arkeoloji Müzesi
Tarihin bilinen en eski uluslararası antlaşmalarından biri olan Kadeş Antlaşması, M.Ö. 13. yüzyılda Mısır ile Hititler arasında imzalanmış. Boğazköy’de yapılan kazılarda gün yüzüne çıkan bu kil tablet, dünya diplomasisinin temel taşlarından biri sayılıyor.
2. İskender Lahdi – İstanbul Arkeoloji Müzesi
Büyük İskender’e atfedilse de aslında Sidon Kralı Abdalonymos’a ait. Üzerindeki kabartmalarda İskender’in savaş sahneleri betimleniyor. 25 tonluk ağırlığıyla da dikkat çekiyor.
3. Sümerce Aşk Şiiri Tableti – İstanbul Arkeoloji Müzesi
M.Ö. 21. yüzyıla tarihlenen bu şiir tableti, Sümerli şair Ludingirra tarafından yazılmış. Kral Şusin’e ithafen bir rahibe tarafından okunmuş olabileceği düşünülüyor.
4. Luvi Mührü – Troya Müzesi, Çanakkale
Troya’da bulunan en eski yazılı belge olan bu mühür, Anadolu’nun eski halklarından Luviler tarafından yapılmış. Yalnızca 2,3 cm çapında ama taşıdığı bilgi paha biçilemez.
5. Polyksena Lahdi – Troya Müzesi, Çanakkale
Troya kralı Priamos’un kızı Polyksena’nın trajik ölümünün sahnelendiği bu lahit, hem estetik hem de dramatik bir anlatım sunuyor.
6. Troya-Hitit Antlaşması – Troya Müzesi, Çanakkale
Kadeş’ten bile önce, M.Ö. 1280’lerde yapılmış bir müttefiklik antlaşması. Hitit Kralı Mutavalli ile Troya Kralı Aleksandu arasında imzalanmış.
7. Ana Tanrıça Heykeli – Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
Çatalhöyük’te ortaya çıkarılan bu pişmiş toprak heykel, bolluk ve bereketin sembolü olarak kabul ediliyor. Yanında pars ve boğa figürleri de yer almakta.
8. Çingene Kız Mozaiği – Zeugma Müzesi, Gaziantep
Hüzünlü bakışlarıyla “Zeugma’nın Mona Lisa’sı” olan bu Roma dönemi mozaiği, hem yerel hem de uluslararası ilgi görüyor. Eksik parçaları 2018’de ABD’den geri getirildi.
9. Dans Eden Kız Heykeli – Antalya Müzesi
Perge Antik Kenti’nden çıkarılan bu zarif heykel, Roma dönemi estetik anlayışını gözler önüne seriyor.
10. Herakles Lahdi – Antalya Müzesi
Bir zamanlar yurt dışına kaçırılan ve yıllar süren hukuki mücadele sonrası geri getirilen bu lahitte, Herakles’in 12 görevi ayrıntılı olarak işlenmiş.
11. Uluburun Batığı – Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, Muğla
Geç Tunç Çağı’na ait bu batık, Akdeniz ticaretinin ne kadar geniş bir coğrafyaya yayıldığını gözler önüne seriyor. Yükü arasında fildişi, kalay, cam külçeleri ve çok daha fazlası var.
12. Kaşıkçı Elması – Topkapı Sarayı, İstanbul
86 karatlık bu devasa elmasın nasıl bulunduğu hâlâ bir muamma. Çöpte mi bulundu, ucuza mı satıldı bilinmez ama bugün Topkapı Hazinesi’nin gözbebeği.
13. Topkapı Hançeri – Topkapı Sarayı, İstanbul
Zümrütlerle süslü bu ihtişamlı hançer, Nadir Şah’a gönderilmek üzere hazırlanmıştı. Şah’ın ölümünden sonra Osmanlı sarayında kaldı ve efsaneleşti.
14. Artemis Heykeli – Selçuk Müzesi, İzmir
Doğurganlık ve bereketin sembolü olan bu tanrıça heykeli, Efes’te tapınılan Artemis’in güçlü varlığını temsil ediyor.
15. Tethys ve Okeanus Mozaiği – Zeugma Müzesi, Gaziantep
Açık denizlerin tanrısı Okeanus ile su kaynaklarının anası Tethys’in tasvir edildiği bu mozaik, Roma dönemine ait büyüleyici bir başyapıt.