Elazığ

Elazığ’ın Endemik Güzelliği “Karakoçan Lalesi” Dünya Botanik Literatüründe Yerini Aldı

Elazığ‘ın Karakoçan ilçesine bağlı Sarıcan beldesi kırsalında geçen yıl keşfedilen ve dünya literatürüne Fritillaria karakocanensis (Karakoçan lalesi) adıyla kazandırılan ters lale türü, bilim insanları tarafından yerinde incelendi.

Ege, Harran ve Aksaray üniversitelerinden gelen akademisyenler ile uzman biyolog Veysel Sonay’ın da yer aldığı ekip, nesli tehlike altında bulunan bu özel türün doğadaki yayılımını ve korunma koşullarını değerlendirmek amacıyla bölgede kapsamlı incelemeler yaptı.

Elazığ Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü tarafından koruma altına alınan Karakoçan lalesini koparanlara 557 bin TL’ye varan idari ceza uygulanıyor.


“Sadece Karakoçan’da Yetişiyor, Başka Hiçbir Yerde Yok”

Alanda gözlemlerde bulunan Aksaray Üniversitesi Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehtap Tekşen, Karakoçan lalesinin yalnızca bu bölgeye özgü olduğunun altını çizerek, Türkiye’deki 55 ters lale türü içinde çok özel bir yere sahip olduğunu söyledi:

“Bu türün çan şeklindeki mor çiçekleri, sarı uç kısımları ve aşağıya doğru sarkık yapısı onu eşsiz kılıyor. İnce ve kanallı yaprakları diğerlerinden ayırt edici bir özellik. 2023’te tescillenen bu tür, dünya üzerinde sadece Karakoçan’da görülüyor.”

Prof. Dr. Tekşen, soğuk havaların etkisiyle çiçeklerin henüz tam açmadığını ancak havaların ısınmasıyla birlikte sayılarının 500’e kadar çıkmasını beklediklerini belirtti.


“Karakoçan Lalesi İçin Uluslararası Tanıtım Planları Yapılıyor”

İngiltere’den Elazığ’a bu nadide türü görmek için gelen doğasever iş insanı Uğur Kağan İşbaşaran, Karakoçan lalesinin korunması ve tanıtımı için akademisyenlerle ortak bir ekip kurduklarını açıkladı:

“Bu tür Karakoçan’ın simgesi haline geldi. Hem bilimsel açıdan önemli hem de bölge için büyük bir tanıtım fırsatı. Gelecek yıldan itibaren bu çiçeği merkez alan bir festival düzenleyerek, uluslararası turizme açmak istiyoruz.”

İşbaşaran, bölgede serbest hayvancılığın kontrol altına alınmasının, lalenin çoğalması için kritik olduğunu da vurguladı.


“Bir Tez Çalışmasıyla Başlayan Keşif, Literatüre Girdi”

Uzman biyolog Veysel Sonay, yüksek lisans tezi kapsamında botanikçi Doç. Dr. Maruf Balos ile birlikte yaptığı arazi çalışmasında Karakoçan lalesini keşfettiklerini belirtti:

“Bu endemik türü dünya botanik literatürüne kazandırmak bizim için büyük bir gurur. Hem bilim dünyasına hem de doğaya karşı sorumluluğumuzu yerine getirmenin huzurunu yaşıyoruz.”


Nadir Tür, Doğa ve Bilim Tutkunlarını Elazığ’a Çekiyor

Her yıl nisan ayında Karakoçan lalesini görmek isteyen doğaseverler, belde kırsalında doğa yürüyüşleri yapıyor. Türkiye’nin botanik hazinelerinden biri olarak kabul edilen bu tür, hem korunmayı hem de daha fazla tanıtılmayı hak ediyor. Yerel halkın ve bilim dünyasının iş birliğiyle Karakoçan lalesi, Elazığ’ın sembollerinden biri olma yolunda hızla ilerliyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu