Bilim dünyası, onlarca yıldır cevabını aradığı bir paradoksla yüzleşiyordu: Bir karadeliğe düşen bilgiye ne olur? Stephen Hawking’in ünlü teorisine göre bu bilgi tamamen yok oluyordu—bu da evrenin temel yasaları olan kuantum fiziğini altüst ediyordu.
Ancak şimdi bilim insanları bu gizemi çözmeye çok yaklaştı. Yeni kuramsal çalışmalara göre, karadelikler artık birer “bilgi mezarlığı” değil. Aksine, içine düşen verileri zamanla dışarıya sızdırdıkları anlaşıldı. Üstelik bu süreç, Hawking ışıması adı verilen kuantum ışıma yoluyla gerçekleşiyor.
Bu sızıntı, “Page eğrisi” olarak bilinen matematiksel bir modelle uyumlu. Işımanın ilk bakışta rastgele gibi görünmesine rağmen, aslında içine düşen her bilginin şifreli bir yansımasını taşıdığı ortaya çıkıyor. Başka bir deyişle: Evren, bilgiyi yok etmiyor—onu ustaca gizliyor.
Bu gelişme, fizik dünyasında uzun süredir çözülmeyi bekleyen “Karadelik Bilgi Paradoksu”nu büyük ölçüde sona erdiriyor. Üstelik bu sadece bir başlangıç. Çünkü bu keşif, çok daha radikal bir soruyu gündeme getiriyor: Ya uzay-zaman sandığımız gibi temel bir gerçeklik değilse? Belki de evrenin özü, mesafeler ya da nesneler değil; kuantum düzeyindeki bilgi.
Uzmanlar, bu gelişmeyi Einstein’ın görelilik teorisi ile kuantum fiziğini birleştirme yolunda tarihi bir adım olarak değerlendiriyor. Bilim insanları artık evrenin işleyişine dair daha önce mümkün olmayan soruları sorabiliyor ve yanıt arayabiliyor.
Adeta evrenin kilitli kasası açıldı ve içindeki sırlar yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor.
