MÖ 398 yılında Roma’yı sarsan doğa olayı, sadece ilahi bir işaret olarak görülmedi; antik mühendislik tarihine damga vuran bir yapının da habercisi oldu.
Roma ordusu, uzun süredir Etrüsklerin güçlü şehri Veii’yi kuşatırken, o dönemde kuraklık yaşanmasına rağmen Albano Gölü’nün suları gizemli biçimde taşmaya başladı. Olayı tanrısal bir mesaj olarak yorumlayan Romalı senatörler, çareyi Delphi Kahini’ne başvurmakta buldu. Kahinin verdiği şaşırtıcı yanıt ise Roma’nın kaderini değiştirecekti.
Kahin, gölün fazlalık suyunun çevredeki tarlalara yönlendirilmesini, ancak denize akıtılmamasını tavsiye etti. Bu öneri üzerine, gölü boşaltacak bir yeraltı drenaj sistemi inşa edildi. Yıllar içinde bu ilginç çözüm sonuç verdi ve Romalılar nihayet Veii’yi ele geçirdi.
Bugün hâlâ varlığını sürdüren bu kanal, sıradan bir efsaneden fazlası. Yaklaşık 1.5 kilometre uzunluğunda ve bir metre genişliğindeki yapı, taş ızgaralar ve hareketli bariyerlerle donatılmış, su akışını hem düzenleyen hem de yönlendiren sofistike bir mühendislik ürünüydü. Asıl amacı sadece taşkınları önlemek değil, aynı zamanda kırsal bölgelere verimli bir şekilde su ulaştırmaktı.
Uzmanlar tünelin tam olarak ne zaman yapıldığını kesin olarak belirleyemese de, çoğu araştırma bu yapının MÖ 6. yüzyılda Etrüskler tarafından inşa edildiğini, Roma döneminde ise genişletilip geliştirildiğini gösteriyor. Albano Gölü’nün bu yeraltı harikası, her iki uygarlığın da hidrolik mühendislikte ulaştığı seviyeyi gözler önüne seriyor.