Doğa harikaları arasında özel bir yere sahip olan şelaleler, hem sundukları manzara hem de oksijen açısından zengin atmosferleri ile her yıl milyonlarca ziyaretçiyi kendilerine çekiyor. Türkiye’de Manavgat, Tortum, Düden ve Muradiye gibi görkemli örnekleriyle bilinen şelaleler, dünyada ise çok daha yüksek boyutlara ulaşıyor. İşte dünya çapında listelenen en büyük ve en yüksek 10 şelale…
1. Angel Şelalesi – Venezuela
Listenin zirvesinde yer alan Angel Şelalesi, 979 metrelik yüksekliği ile dünyanın en uzun sürekli akan şelalesi olma unvanını taşıyor. Canaima Ulusal Parkı’nda yer alan bu doğa harikası, tepeden aşağıya serbest düşen sularıyla adeta bir tabloyu andırıyor.
2. Tugela Şelalesi – Güney Afrika
KwaZulu-Natal eyaletindeki Drakensberg Dağları’nda bulunan Tugela Şelalesi, 948 metre yüksekliğiyle dünyanın ikinci en yüksek şelalesi olarak öne çıkıyor. Farklı kademelerde dökülen su akışı, bölgeyi bir fotoğraf cennetine dönüştürüyor.
3. Tres Hermanas Şelalesi – Peru
“Üç Kız Kardeş” anlamına gelen Tres Hermanas Şelalesi, 914 metrelik yüksekliğiyle Güney Amerika’nın kalbinde, Amazon ormanlarının derinliklerinde gizlenmiş durumda. Şelale, adını yan yana dökülen üç ayrı su akıntısından alıyor.
4. Olo’upena Şelalesi – ABD (Hawaii)
Hawaii adalarının kuzey kıyılarında gizlenen Olo’upena Şelalesi, 900 metre yüksekliğiyle ulaşılması en zor ama en etkileyici şelalelerden biri. Uçurumların arasında sessizce süzülen bu şelale, sadece hava yoluyla görülebiliyor.
900 Metre Altı Güzellikler
İlk dördün ardından gelen ama yine de muazzam yükseklikleriyle göz kamaştıran diğer şelaleler ise şu şekilde sıralanıyor:
5. Yumbilla Şelalesi (Peru)
896 metre
6. Vinnufossen Şelalesi (Norveç)
865 metre
7. Balåifossen Şelalesi (Norveç)
850 metre
8. Pu’uka’oku Şelalesi (ABD, Hawaii)
840 metre
9. James Bruce Şelalesi (Kanada)
840 metre
10. Browne Şelalesi (Yeni Zelanda)
836 metre
Bu şelaleler, bulundukları coğrafyanın iklimine ve bitki örtüsüne bağlı olarak yılın farklı zamanlarında farklı görüntülere bürünüyor. Çoğu, nadir bulunan ekosistemlere ev sahipliği yaparak biyolojik çeşitliliğin korunmasında da büyük rol oynuyor.